CHP Adana milletvekili ve tecrübeli diplomat MHA’ya gönderdiği yazıda, İran ve 5+1 Grubu arasında 2 Nisan tarihli varilan Lozan Nükleer Bildirisi’ni değerlendirdi.
Loğoğlu’nun nükleer konudaki açıklaması aşağıdaki gibidir:
“İran’ın nükleer programı konusunda, İran ile P5+1 ülkeleri (ABD, İngiltere, Fransa, Çin, Rusya ve Almanya) ve AB arasında yıllardır süren müzakerelerde 2 Nisan 2015 günü nihayet önemli bir dönemeç aşılmıştır. Taraflar, İsviçre’nin Lozan kentinde, İran’ın nükleer programı konusunda ana çerçevenin esasları üzerinde bir uzlaşmaya varmışlardır. Ayrıntılı anlaşma metninin de 30 Haziran 2015 tarihine kadar tamamlanması öngörülmektedir. Varılan uzlaşı İran’ın nükleer programında kısa vadede yapacağı değişiklikler ile İran’a yönelik yaptırımların sona erdirilmesi unsurlarını kapsamaktadır.
Bu anlaşma, son yıllarda artan gerginlik ve çatışmalara sahne olan Orta Doğu bölgesi için umut verici ve rahatlatıcı bir gelişmedir. İran’ın uluslararası sistem içindeki yerinin düzelmesi ve Suriye, Irak ve Yemen başta olmak üzere bölgesel sorunların çözümünde yapıcı rol oynaması için kapı aralanmıştır. Ayrıca, bu süreç diplomasinin askeri çözümler karşısında daima tercih edilmesinin doğruluğunu göstermesi bakımından da güçlü bir örnek oluşturmaktadır. Bu bağlamda, bölgemizdeki diğer ihtilafların da silah kullanarak değil, diplomasiyle çözülebileceği bir kez daha kanıtlanmıştır.
İran ve P5+1 ülkeleri arasında varılan anlaşmanın yarattığı olumlu hava bölgemizdeki tansiyonu düşürmek için büyük bir fırsattır. Bu fırsatının herkes tarafından iyi değerlendirilmesi gerekmektedir. Türkiye bu anlaşmayı desteklediğini açıklamalıdır. Bu nedenle Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın önümüzdeki günlerde İran’a yapacağı ziyaretin bölgenin bu iki önemli ülkesi arasındaki ilişkilere olumlu bir ivme kazandıracak içerikte cereyan etmesi bölgenin geleceği bakımından büyük önem taşımaktadır. Türkiye ve İran liderleri, dışardan da körüklenen mezhepçilik ekseninde bölge liderliği hayallerine kapılmadan bölge sorunlarının çözümünde işbirliği içinde hareket etmelidirler. Bölgenin,bu iki güçlü ülkenin barış, huzur ve istikrar hedefleri doğrultusunda dayanışma içinde olmalarına ihtiyacı vardır.”
O.SH
yorumunuz